Makedonya’nın en gelişmiş şehri olan Selânik’te, yeni fikirlere
açık bir ortamda kendini geliştirme imkanı bulan Atatürk, renkli etnik
yapısıyla farklı din ve ırkların bir arada yaşadığı bu şehirde büyük
bir vizyon kazandı. Manastır Askerî İdadisi’ndeki eğitimi sırasında, arkadaşlarından
Ömer Naci, Atatürk’ün edebiyata ilgi duymasında rol oynadı. Şiir ve hitabet sanatıyla yakından ilgilenmeye başlayan Atatürk,
Namık Kemal’den ve eserlerinden ciddi şekilde etkilendi. Kitabet öğretmeni
Mehmet Asım Bey,
Atatürk’ün şiir ve edebiyata olan eğilimini fark edip, onunla askerlik
mesleğine yönelmesi gerektiğiyle ilgili konuştu. Ancak, Atatürk için
hitabet her zaman çok önemli oldu, ayrıca yazma tutkusu da devam etti.
Konuyla ilgili olarak daha sonra şunları söyleyecekti:
Fransızca öğretmeni Yüzbaşı
Naküyiddin Yücekök Bey de
Atatürk’le yakından ilgileniyordu. Zira Atatürk başarılı bir
öğrencisiydi ve bir kurmay subayının mutlaka bir yabancı dil öğrenmesi
gerektiğine inandığı için Fransızca derslerine büyük önem veriyordu.
Ancak Fransızcası diğer derslerine göre zayıf olan Atatürk, bunu çözmek
için tatil dönemlerinde gittiği Selanik’te
College des Frères de la Salle’in özel kurslarına devam ederek lisanını geliştirdi. Yakın arkadaşı
Fethi Okyar’ın da desteğiyle Fransız ihtilalinin öncüleri
Voltaire,
J.J. Rousseaugibi filozofları tanıdı, tarih ve siyaset konusundaki bilgisi arttı. O
dönem ayrıca sonradan sürekli işbirliği yapacağı arkadaşları,
Nuri Conker,
Salih Bozok ve
Fuat Bulca’yla da tanıştı. Atatürk’ü en çok etkileyen derslerden biri de tarihti. Zira tarih öğretmeni Kolağası
Mehmet Tevfik Bey (5. Dönem
DiyarbakırMilletvekili) geniş kapsamlı bir tarih vizyonu ile Atatürk’e yeni
ufuklar açtı. İdadide başlayan tarih sevgisi hayatı boyunca devam etti.
Manastır Askerî İdadisi’ndeki eğitimi sırasında Atatürk’ü en çok etkileyen olay
1897 tarihli Türk-Yunan Savaşı olmuştu.
Türk Ordusu’nun
savaş meydanında parlak bir zafer kazanmasına rağmen barış masasında
zararlı çıkmasına içerleyen Atatürk, coşkun bir vatan sevgisiyle
dolmuştu. Bir arkadaşı ile gönüllü olarak savaşa katılmak için
girişimde bulunsa da bu arzusunu gerçekleştirme imkânı bulamadı. Ancak
sonsuz vatan sevgisiyle kabına sığmaz olan Atatürk’ün bu özelliği
hayatı boyunca devam edecekti. Manastır Askerî İdadisi’nin en parlak
öğrencilerinden biri olan Atatürk, İdadideyken, bıkıp usanmaksızın
çalıştı,kendisini son derece bilinçli olarak geleceğe hazırladı.
Sonunda
1898 yılının kasım ayında bütün derslerden tam not alıp, 54 kişilik sınıfın ikincisi olarak, dereceyle okulunu bitirdi.
Okul sicilindeki bilgilere göre Atatürk, son derece yetenekli, ama
kendisiyle kolayca samimi ilişkiler kurulması güç bir karaktere
sahipti. İdadî öğrenimi boyunca, vatansever, kendini her konuda
geliştiren, ilerleme tutkusuyla dolu, çalışkan, azimli, kendine güveni
sonsuz, seçkin ve iyi giyinen bir öğrenci oldu. Dünyayı ve günceli
sürekli olarak takip eden, çalışkanlığının yanında sosyal hayatta da
oldukça başarılı olan Atatürk, dünyanın nimetlerinden faydalanan ama
başarıya ulaşmak için de çok çalışan bir yapıdaydı.