AŞK'A BEŞ KALA
Aşkı beş geçe ayrılığa çeyrek kala
Asın beni bu saatin yelkovanına
Zaman dursa mekan donsa
Yeniden motor desek aşka
Bu sahneyi sevmedim ben
Ruhumuzu koyarak derininden
Ruhumuzu soyarak eskisinden
Oynasak, oyuncular değişmeden
Aşkla kol kola ayrılığa hiç kala
Atın beni gecenin kuytusuna
Dünya dursa sevda vursa
Yeniden aşık olsak aşka
SENİ NASIL SEVDİM BİLİYOR MUSUN?
Bütün mevsimlerde yüzüm kırağı tutuyor
sende benim gibi üşüyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Milyonluk nüfusun içinde yapayalnızım,
bir gölgelik ışık bile parlamıyor.
Sende benim gibi korkuyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Bıraktığın hatıralar kanıyor,
yaralara gözyaşımı basıyorum.
Sende benim gibi sızım sızım
sızlıyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun
Seni senden, seni benden, seni onlardan,
seni ağrıyan yanımdan bile çok sevdim.
Yoksa sen gülüyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Üstüne serpilecek topraktan da daha çok
Sevgimden kefen biçip,
aşkımdan tabut çaktım
seni kalbime gömüyorum.
Yoksa sen kaçıyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Bana on dakikanı ayır
gözlerinle gözlerim buluşsun
sana fısıldayacakları var diyorum
bakarız kısmet, zaman diyorsun,
beni zamana mı bırakıyorsun,
bana saniyeleri heba mı görüyorsun,
ben sana ömrümü veriyorum alıyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Sana bir şey olmasın diye
kalbime dokunamıyorum
içinde sen yaşarsın,
sana bir şey olmasın diye
tenime dokunamıyorum
tenimde teninin izi var.
Sense benden aldığın beni cömertçe
har vurup harman savuruyorsun
seni nasıl sevdim biliyor musun?
Seni nasıl sevdim diyorum,
beni duyuyor musun?
Beni duyman lazım,
beni duymalısın
çünkü ;
sen padişahların, perilerin kızısın
sen Aslı’sın, Şirin’sin, Leyla’sın
Ferhat´a dağları deldiren aşkı
bana yaşatan kadınsın
beni duymalısın.
Sen yeni doğmuş, saf, sabi,
zerre kadar günahı olmayan
taze bebek canısın,
otuzunda bile süt kokarsın,
sen zalim olamazsın beni duyarsın.
Sen duru bir susun, Peygamberin torunusun
beni duyuyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Sensiz gelen her sabahın doğan güneşine
uyanmak ne kadar zifiri karanlıkta
kalmakmış sen biliyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Bütün saatlerde seni dolu dolu yaşarken,
yüreğimin penceresinden sana koskoca Ankara´yı
santim santim gezdirirken,
ALLAH aşkına sen beni kaç saniye
düşünüyorsun.
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Seni senden, seni benden, seni onlardan,
seni ağrıyan yanımdan bile çok sevdim.
Yoksa sen gülüyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
BELKİ BİR GÜN
Son konustugumuzda demistin ya hani
Ben senden gittigimde haber ver diye
Bende tamam demistim
O zaman inanmistim ya da kendimi kandirmistim
Seni unutabilecegimi sanmistim
Olmuyor iste yapamiyorum sensiz
Söz veriyorum artik aglamayacağımmdiye
Söz veriyorum onu unutacağımdiye
Olmuyor iste...
Nereden bileceksin
Geceleri senin için agladimi
Nereden bileceksin
Yalniz oldugumda seni yanımda istedigimi
Belki bir gün demeyi isterdim
Belki bir gün
Belki bir gün tekrar demeyi isterdim
Belkilerle yaşanılmıyormuş bunu anladim
Belki bir gün tekrar deneyelim dersen
Belki o zaman ben eski ben degilimdir...
SENİ SEVİYORUM
Seni çok seviyorum
En iyisin sen biliyorum
Nasıl sensiz yaşıyorum
İnan ben bilmiyorum
Seni çok seviyorum
En güzelsın sen biliyorum
Vazgeçmem senden anlıyorum
İnan ben yalan demiyorum
Yanında seni görmek istiyorum
Olmıyor sensiz anlıyorum
Rüzgarın seni getirmesini diliyorum
Uyandığından seni öpmek istiyorum
MUTLULUK BİZLE OLMASINI İSTİYORUM!
Şiir Gibisi Varmı?
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana