'WWW.GENCLİKATESİTEAM.TK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

'WWW.GENCLİKATESİTEAM.TK

SanaL Alemde Üstleri Kademeleri Görebilmek İçin Paylaşım Yapalım ..
 
AnasayfaAnasayfa AramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ramazan Bayramı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Nefret-i ALA`

\\''>G.A. TEAM<''//


\\''>G.A. TEAM
Nefret-i ALA`


Tecrübe Puanı : 77879
Mesaj Sayısı : 370
Kayıt tarihi : 12/05/09
Yaş : 30

.
Başarı Puanı:
Ramazan Bayramı Imgleft100/100Ramazan Bayramı Emptybarbleue  (100/100)
Seviye:
Ramazan Bayramı Img_left100/100Ramazan Bayramı Empty_bar_bleue  (100/100)
Güçlülük:
Ramazan Bayramı Img_left100/100Ramazan Bayramı Empty_bar_bleue  (100/100)
Ramazan Bayramı Empty
MesajKonu: Ramazan Bayramı   Ramazan Bayramı Icon_minitimeÇarş. Mayıs 13, 2009 4:17 pm

Ramazan Bayramı Bayram
bir sevinç ve neşe günüdür. Yüce duyguların coştuğu, sevgi ve saygı,
hislerinin mü'minler arasında alabildiğine canlandığı güzel günlerden
biridir. O günde yardımlaşma ve kaynaşma son sınırına varır.

Bayram
insanları kaynaştırıp biraraya getiren en güzel vesilelerden biridir.
Öyle ki, bayramda şahlanan yardımlaşma ve hediyeleşme ruhu yalnızca
hayatta olanlara bağlı kalmaz, dünyadan gidip kabirlerinde bir Fatiha
bekleyenlere kadar uzanır. Onların bu dileğini yerine getirmek için
mü'minler bayramda kabirleri ziyaret ederler; ruhlarına Kur'ân'lar,
Fatihalar ve dualar okuyarak onları da sevindirirler.
Ramazan Bayramının mü'minler arasında ayrı bir yeri vardır. Çünkü
Ramazan Bayramı, hergün tutulan orucun iftar vaktindeki sevinci gibi,
tutulan bir aylık orucun toplu bir iftar sevincini ifade eder. Bir ay
gibi uzun bir süreyle, özellikle Ramazan'ın yaz mevsimine denk
geldiğinde sıcak günlerde nefislerine oruç tutturan mü'minler, sabır
imtihanını vererek manevi sorumluluktan kurtulmanın sevincini Ramazan
Bayramında yaşama imkânına kavuşurlar.

Ramazan
ve Kurban bayramları Hicretin 2. yılından İtibaren kutlanmaya
başlanmıştır. Ramazan orucu da ilk defa bu yıl farz kılınmış, bu ayı
oruçla geçiren rnü'minler sonraki ayın (şevval) ilk üç gününü bayram
olarak kutlamışlardır. Bu sebeple bu bayrama Ramazan Bayramı denmiştir.

"Bu günümüzde yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır"(1) mealindeki hadise dayanarak Ramazan ve Kurban bayramları bayram namazlarının kılınmasıyla başlar.
Hz.
Peygamber, "Arefe günü, kurban günü ve teşrik günleri biz Müslümanların
bayramıdır. Bu günler yeme içme günleridir"(2) buyurmuştur.

Ramazan
Bayramım da bu manada bir gün olarak kabul etmiş ve bu bayramı Ramazan
orucunun iftar günü olarak nitelendirmiştir.(3) Bu sır içindir ki,
Ramazan ve Kurban Bayramlarında oruç tutmak haram kılınmıştır. Bir gün
önce oruç bozmak haramken, bir gün sonra oruç tutmanın haram olması,
mü'minlerin düşünce ve duygu dünyasında nimetlerin gerçek Sahibini
hatırlatan en etkili bir sebeptir.

Herkes
bir gün önce kimin emrine uyarak oruç tutuyorsa, bugün de Onun rızasına
uyarak orucunu açar. Ve Onun gerçek nimet Sahibi olduğunu hakkıyla
idrak ederek, gerçek bir şükre yol bulur.

Bayram
bir aylık orucun toplu bir iftarı olduğu için, günlük iftarların sünnet
türünden âdabı bayramda da yerine getirilir. Nitekim orucunu tatlı bir
şeyle açmayı adet edinen Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam,
Ramazan Bayramına da tatlı yiyerek başlarlardı. Bayram sabahında hurma
gibi bir tatlı ile bir aylık oruçlarını açmadan evlerinden
ayrılmazlardı. (4)

Her
vesile ile bizleri ibadete ve ahiret amellerine teşvik buyuran
Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, yılın iki bayram gecesinde
kalkıp ibadet etmeyi tavsiye ederlerdi. Bu gecelerde uyanık bulunmanın,
kalbin uyanıklığına vesile olduğunu bildirirlerdi. Bunu bir hadis-i
şeriflerinde şöyle ifade etmişlerdi:
"Sevabını Allah'tan umarak iki bayram gecesinde kalkıp ibadet eden kimsenin kalbi, kalblerin öldüğü gün ölmez." (5)

Bayramlar
saadet asrında da bambaşka bir hava ve neş'e içinde yaşanırdı.
Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam bayram sabahında namazgaha
çıkardı. Peygamber hanımlarının da, diğer hanımlar ve kızlarla birlikte
namazgaha çıkması istenirdi. Kadınlar cemaatin arka tarafında yer
alırlardı.(6) Kılınan bayram namazından sonra Peygamberimizin
Aleyhissalâtü Vesselam cemaate hitaben bir hutbe okuduğunu anlatan îbni
Mes'ud (r.a.) devamla şöyle der:

"Resuîullah
Aleyhissaiâtü Vesselam üzerine şehadet ederim ki, o namazı hutbeden
önce kıldı. Sonra hutbe okudu. Daha sonra kadınlara işittiremediğini
düşünüp onların yanına geldi. Onlara hatırlatmalarda bulundu, öğüt
verdi ve sadaka vermelerini emretti.

Bilal
de elbiselerini açmış, vermelerini işaret etmekte idi. Kadınlar yüzük,
halka ve diğer kıymetleri şeyleri atmaya başladılar." (7)

Bu
hadiseyi anlatan sahabilerden biri, "Kadınların bu verdikleri Ramazan
Bayramı zekatı mı idî?" sualine şöyle cevap verdi: "Hayır, lakin o
vakit verdikleri bir sadaka idi. Kadınlar yüzüklerini atıyor ve
atıyorlardı."(Cool

Aynı olaya işaret eden Ebu Saidi'l-Hudri de (r.a.) bayram gününde en çok sadaka verenlerin kadınlar olduğunu anlatır.
Ramazan Bayramı, bağışlanmış olmanın bir sevinç işaretidir. Bu bağışlanma müjdesini insanlara melekler veriyor.
Sa'd bin Evs el-Ensârî anlatıyor: Resulullah Sallal-lahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur.
Ramazan Bayramı sabahı melekler yollara dökülür ve şöyle seslenirler:
"Ey Müslümanlar topluluğu! Keremi bol olan Rabbinizin rahmetine
koşunuz. O, bol iyilik ve ihsanda bulunur. Sonra onlara bol bol
mükâfatlar verilir. Siz gece ibadet etmekle emrolundunuz ve emri yerine
getirdiniz. Gündüz oruç tutmakla emrolundunuz, orucu tuttunuz ve
Rabbinize itaat ediniz, mükâfatınızı alınız.

"Bayram namazını kıldıktan sonra bir münadi şöyle seslenir:
"Dikkat ediniz, müjde size! Rabbiniz sizi bağışladı, evlerinize doğru
yola ermiş olarak dönünüz. Bayram günü mükâfat günüdür. Bugün semâ
âleminde mükâfat günü olarak ilan edilir."(9)

Bayram
günleri sevinç günleri olduğu için, bu sevincin açıkça gösterilmesine
vesile olacak meşru oyun ve eğlencelere de müsaade edilmiştir. Bu
hususta Müslim'de ayrı bir bab ayrılmış ve misaller verilmiştir.
Bunlardan birinde Hazret-i Âişe (r.a.) şöyle anlatır:

"Bir
grup Habeşli, bir bayram günü mızrak ve kalkanlarıyla gösteriler
yaparken rakseder gibi oynuyorlardı. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam
beni çağırdı. Başımı onun omuzuna dayadım. Bu vaziyette onların harp
oyununa bakmaya başladık. Ta onlara bakmaktan ilk vaz geçen ben
oluncaya kadar."(10)

Ancak
bayramdaki sevincin gaflete dönüşecek kadar taşkınlığa varmaması
lazımdır. Eğlence meşru dairede olmalı ve günah unsurlarını
taşımamalıdır. Esasen bayram Allah'ın bize verdiği İlahi bir
ziyafettir. Bu bakımdan, bayram gününde en çok Allah'ı hatırlayıp
şükretmeye ihtiyacımız vardır. Zaman şeridi içinde bayram yeni bir
değişimin başı, bir dönüm noktası ve bir muhasebe vaktidir. Ömürden bir
yılın daha geçip gittiğini, kabir alemine doğru bir adım daha
yaklaşıldığını hatırlatan vesilelerden biridir.

"Bunun
içindir ki, bayramlarda gaflet istila edip gayr-i meşru daireye
sapmamak için, rivayetlerde zikrullaha (Allah'ı zikretmeye) ve şükre
azim tergibat (büyük teşvikler) vardır. Ta ki, bayramlarda o sevinç ve
sürür nimetlerini şükre çevirip, o nimeti idame ve ziyadeleştirsin.
Çünkü şükür nimeti ziyadeleştirir,, gafleti kaçırır." (11)

Nitekim
büyük cemaatler halinde kılınan bayram namazları esnasında getirilen
tekbirler, gafletin giderilmesine ve şükür vazifesinin yerine
getirilmesine en büyük bir vesiledir. Sadece bir ülke halkının değil,
yeryüzünde sayısı milyarlara varan Müslümanların hep beraber aynı anda
tekbir getirdiklerini hayal ettiğimizde, karşımıza çıkan muhteşem
tablo, bayramlarımızı kâinat çapında bir manaya kavuşturur. O anda
adeta yeryüzü tek bir ağız olur, tekbir getirip namaz kılar gibi bir
hale bürünür. Misâl âleminde birleşen o seslerin bir anda yeryüzünden
yükselişi, adeta muhteşem bir koro halinde dünyamızın göklere doğru
tevhidi haykırmasıdır.

Bu
muhteşem manaların yaşandığı bayram günlerinde küçük meselelerden çıkan
kırgınlıkların, dargınlıkların ne önemi olabilir? Onun için bayramda
her mü'minin kardeşleriyle kardeşlik sözleşmesini yenilemesi,
kuvvetlendirmesi, fakirlerin yardımına koşması, çocuklarını
sevindirmesi lazımdır ki, o manalar yaşanan hayata geçsin.
Bayramların asıl süsü ve zineti tekbirlerdir. Getirilen her tekbir ruh
ve gönüllerde manevi coşkuyu ve heyecanı canlandırır. Kulu, Rabbinin
azameti karşısında yüce duygulara taşır.

Ebû Hüreyre anlatıyor:
Resulullah Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
Bayramınızı tekbir getirmek suretiyle süsleyiniz. (12)

Bayramlara sünnet çerçevesinde hazırlanmak bu âdeti de ibadet haline
getirir, bu sevinç günlerini biri iman şuuru içinde geçirmeyi temin
eder.
Bunun için sünnette yer aldığı gibi bayrama önceden hazırlanmak, temiz
ve güzel elbiseleri giymek, gusletmek, misvak kullanmak veya dişleri
fırçalamak, güzel kokular sürünmek, güler yüzlü olmak, namazdan önce
Ramazan Bayramında hurma vb. tatlı bir şey yemek bugünlerimize ayrı bir
mana kazandırır.

Asıl itibariyle fıtır sadakası olarak bildiğimiz fitre de bayram günü
verilir. Ramazan ayı içinde verilmemişse fitrenin de o gün verilmesi
gerekir. Zaten Ramazan Bayramının hadislerde geçen adı "İydü'I-fıtr",
yani Fıtr Bayramı demektir. Yaratılışın gereği olan kulluk görevleri
yapıldığı için bu adı almıştır.

Bayramların
en güzel şekli tanısın tanımasın mü'minlerin tokalaşarak, kucaklaşarak
birbirleriyle bayramlaşması, bayramlarını kutlaması ve
tebrikleşmesidir. Saadet Asrında Sahabiler birbirleriyle "Bârekâllâhü
lenâ ve leküm" diyerek bayramlaşılardı, yani "Allah bizden de, sizden
de kabul etsin" dedikleri rivayet edilir.(13) Bu tebrikleşme bizim
dilimizde "Bayramınız mübarek olsun, bayramınızı kutlu olsun, hayırlı
bayramlar" gibi sözlerle ifade edilir
Kaynaklar
1) Buhârî, İydeyn: 3; 'Müslim, edâhi: 7.
2) Ebu Davud, Şavm:50; Tirmizi, Savm:59; Nesai, Menasik:195.
3) îbni Mace, Sıvam: 32.
4) A.g.c., Siyam: 49.
5) A.g.e., Siyam: 67.
6) Müslim, Selatü'l-İydeynyn: 11.
7) A. g .e., Salatü'l-lydeyn, 2.
Cool A.g.e., Salalü'l-İydeyn, 3.
9) el-Tcrgîb ve't-Terhîb Trc. 2:332.
10) Müslim, Salatiül-îydeyn, 20.
11) Lemalar, 230.
12) et-Tergîb ve't-Terhîb Trc. 2:332.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://genclikatesi.catsboard.com
 
Ramazan Bayramı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ramazan Bayramı Nedir ,Hakkında Bilgi
» HeRkeSin Ramazan BayRamı KuTlu oLsuN
» Ramazan'ın Cennet Sevabı
» Orucun ve Ramazan ayının fazileti
» katre katre ramazan

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
'WWW.GENCLİKATESİTEAM.TK  :: Dini Konular :: Ramazan-
Buraya geçin: