36 yaşındaki tecrübeli stoper, “Galatasaray’ı çok seviyorum.
Kulüp de kaptanlık bandını vererek bana ne kadar değer verdiğini
gösterdi. Böyle bir camia için elimden gelen her şeyi yapmak boynumun
borcu” dedi. var PartnerId = returnAdCode('2175');
var AdContainerIds ='divAdnetKeyword';
GALATASARAY’da,
3-1 kazanılan Panathinaikos maçının kahramanı Emre Aşık’tı. Servet
Çetin ve Gökhan Zan’ın sakatlıkları nedeniyle Atina’da forma şansı
bulan tecrübeli futbolcu, genelde yedek kalmasına rağmen, sanki sürekli
ilk 11’de oynuyormuşçasına kendinden emin ve rahattı. Yunan ekibinin
etkili hücum silahları Leto ve Salpingidis’in gol bulma çabalarını
sonuçsuz bırakan Emre Aşık, maçı izleyen herkesten tam not aldı. 36
yaşına gelmiş olmasına rağmen sanki 20 yaşındaki bir delikanlı gibi
oynayan milli futbolcuya, “Nasıl bu kadar dinç ve arzulu
olabiliyorsun?” diye sorduk. Bakın ne cevap aldık...
Kaptanlık onur veriyor“Beni bu yaşta sahalarda tutan şey
Galatasaray aşkıdır. Gerçekten bu kulübü çok seviyorum. Benim sevgim bir tarafa,
Galatasaray da bana hep sahip çıktı. 35 yaşında Avrupa Şampiyonası’nda milli formayı giyme mutluluğuna eriştiysem, bu
Galatasaraysayesindedir. Hele hele bu takıma kaptanlık yapmak benim için büyük bir
onur. O bandı taktığımda ne kadar mutlu olduğumu kelimelerle anlatamam.
Bana bu kadar değer veren bir camia için elimden gelen her şeyi yapmak
boynumun borcu.”
Lucescu’nun yeri başkaEmre
Aşık, futbol kariyerinde en büyük iyiliği eski teknik direktörü Mircea
Lucescu’dan gördüğünü belirterek, “Üst üste yaşadığım birkaç şanssız
olay beni futboldan kopma noktasına getirmişti. O dönem resmen
futboldan soğumuştum. Ama Lucescu futbolu tekrar sevmemi sağladı. Artık
o devirler geride kaldı. Şimdi benden mutlusu yok” diye konuştu.